Öncelikle PKK terör örgütünün kurbanı olan tüm şehitlerimize tanrıdan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve yurttaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Bu ülkeyi bu hale getirenleride şiddetle kınıyor ve lanetliyorum.
Son seçimlerde on puana yakın oy kaybeden ve inişe geçen AKP'nin bu duruma düşmesinin iki nedeni vardı.
Birincisi İmralı ve PKK ile masaya oturması, HDP ile bu konuda ortaklık yapması, Ada'ya görüşmeler için heyetler göndermesi yani Oslo ile başlayan süreçtir. Geçmişte MHP'den emanet alınan milliyetçi muhafazakar oylar şimdi tekrar MHP'ye dönmüştür.
İkinci sebep ise HDP'nin parti olarak seçimlere katılmasıdır.
Yani 17-25 Aralık yolsuzluk iddiaları ve cemaatle yollarının ayrılmasının seçmenler üzerinde çok önemli bir etkeni olmamıştır. Seçmenlerinde "çalıyorlar ama yapıyorlar" zihniyeti malesef hala geçerlidir.
Seçimlerin hemen akabinde derhal kendi muhasebesini yapan AKP aniden politika ve siyaset değiştirerek bir anda HDP ile düşman kardeşler oldu, görüşmeleri kesti. İmralı ve PKK ile arasına mesafe koyarak heyetlerin İmralı'ya gitmesinide yasakladı. Kısaca terörsüz ve demokratik bir ortamda, kürt açılımları sürerken kaybettiği oyları geri almak için taktik değiştirdi.
Aslında bunların alt yapısını seçimlerden çok önceden yapmaya başladılar. Zira anketlerde eski oylarını alamayacaklarını ve Başkanlık hayallerinin suya düşeceğini pekala biliyorlardı.
Yine malesef halkımızın balık hafızalı olmasındanda yararlanarak geçmiş açılım süreçlerini unutturup bir anda Milliyetçi ve Vatansever kesiliverdiler.
MHP'ye kaçırdığı sağ ve Miliyetçi oyları geri almanın tek yolu buydu. Ayrıca terör ortamında olağanüstü hal bölgelerinde gerekirse sıkıyönetim ilan ederek yapılacak baskıcı seçimlerle HDP'ye giden bilhassa Doğu oylarınıda geri almayı planladıkları olası dahilindedir.
Geçmişte Başbakanken MHP'yi şehit cenazelerinden siyasi rant çıkarmaya çalışıyorlar diyerek eleştiren kişi şu an aynı şeyi hatta daha fazlasını AKP'nin ve Başbakan Davutoğlu'nun yaptığına ses etmiyor. Zira 7 Haziran seçimleri AKP'nin tüm politikalarını değiştirdi. Şimdi MHP'nin oylarına oynuyorlar.
Ben bunları aylardır her platformda dile getirdim, halada yazıyorum. Bu karmaşık ortamın AKP'ye yaradığınıda dışarda birebir yaşıyor ve görüyorum. Önceliklede geçmişte AKP'ye oy veren ve son seçimlerde MHP'ye dönen kitlenin şimdi tekrar AKP dediğine ve bir anda RTE'yi vatansever ilan ettiklerine şahit oluyorum. Bunda tabiki MHP'nin Meclis Başkanlığı sürecinde gösterdiği tavrında etkisi olmuştur.
Aslında resmen ortaklık yapmalarınada gerek yoktur. MHP zaten ortak olmasada AKP'ye destek vererek onların gölgesinde kalmaya devam etmektedir. Bu durumda muhalefet yada AKP alternatifi bir parti olma iddiasınıda kaybedecektir. Hatta bana göre CHP'nin dışardan HDP destekli ortaklık teklifini reddederek çoktan kaybetmiştir.
Daha bugün MHP Genel Başkanı Sn.Bahçeli açıklamalarda bulundu. Neymiş? "Bu ortamda seçimlere gidilirse iç savaş çıkarmış" Evet ilk bakışta bu endişesinde haklı gibi görülsede ancak bunun arkasından; " Terör Bölgelerinde Sıkıyönetim ilan edilmelidir" sözlerini sarf etmesi çok büyük hatadır.
Yani sıkıyönetim ve silahlar gölgesinde antidemokratik bir seçim önermektedir. Belliki böyle birşey gündeme gelirse destekte verecektir. Seçimlerden önce çıkarılan yeni "antidemokratik terör yasası" ise tesadüf değildir. Bu günler düşünülerek planlanmıştır.
Sn.Bahçeli Sıkıyönetim şartlarında gidilecek bir seçimin AKP'nin işine yarayacağının hala farkında bile değildir. Biran önce seçimlerin yenilenmesini isteyenin Devletin başındaki zat olduğunu, artık bunu önlemenin imkansızlığını unutmaktadır. Zaten koalisyon görevini CHP'ye vermeyerek bunu şu an bile göstermiştir.
Seçimlerden hemen sonra hiçbir koalisyona yanaşmayan ve halka gidilsin diyen Sn.Bahçeli ateş bacayı sarınca şimdi çıkmış seçime karşı olduğunu söylüyor. Ancak erken seçimleri önlemenin çaresini CHP'nin teklifini reddederek çoktan kaçırdığını ve bu süreçten sonra buna olanak kalmadığını düşünmüyor. Artık Sn.Bahçeli için söylenecek hiçbir söz kalmamıştır.
Bütün bunlardan sonra artık erken yada yeniden seçime gidileceği kesinleşmiştir. Şimdi burda HDP'ye büyük görev düşmektedir.
Belliki bu terör olayları ve cinayetler hem AKP'nin hemde MHP'nin ekmeğine yağ sürmektedir. Artık PKK'da kendilerini dinlememekte ve AKP'ye çalışmaktadır. Bu durumda yapacakları iş derhal PKK'nın terör örgütü olduğunu açıkça ilan etmek, onlarla organik bağ ve görüşmelerini kesmektir. Zira kürt seçmenlerin kendilerine verdikleri oyları bile kaale almayan bir örgütle daha nereye kadar iş tutabileceklerdir?
Evet belki birçok Milletvekilleri PKK'dan korkmaktadır. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. İnsan ölecekse bir kere ölür. Aksi halde o bölgede PKK sayesinde kazandıkları oyları yine PKK sayesinde kaybedeceklerdir. Hiçbir zaman kürt halkının menfaatlerini ve sorunlarını düşünmeyen bir terör örgütünün ne zaman kiminle hareket edeceği belli olmaz.
Zaten bunuda her geçen gün AKP'nin değirmenine su taşıyarak eylemlerine devam eden terör örgütünde görüyoruz.
|