Moved Permanently

Nihayet CHP’nin Başkan adayıda belli oldu. Bu süreçte herkes Sn.Kılıçdaroğlu’na yüklenerek bence büyük haksızlık edildi. Belki aday açıklaması gecikmiş olabilir ancak Ülkeyi ilgilendiren bir konuda o kadar kolay bir karar değildi. Neyseki aday açıklandı ve bu konuda polemik ve spekülasyonlarda sona ermiş oldu.                                                                                                                                                       

Öncelikle Sn.Muharrem İnce'yi tebrik eder başarılar dilerim.   

Gerçekten Sn.Kılıçdaroğlu’nun işi oldukça zordu. Asla yerinde olmak istemezdim. Öyle bir aday seçeceksinki hem işbirliği yapacağın muhalefet partileri ve onların seçmenlerini hemde kendi seçmenlerini ikna edeceksin. Bunlada kalmayıp esas problem örgütü ikna edeceksin. İşin sonunda seçtiğin aday kaybederse; diğerleri "beni aday yapsaydınız ben kazanırdım" yada partililer içinde "şu kişiyi aday yapsaydı o kazanırdı" gibi tartışmalara muhatap olmakta var.           
                                          

Bu süreç Türk siyaset tarihinde rastlanmayan hiç yaşanmamış ilklerden birisidir. Sn.Kılıçdaroğlu gösterdiği olgunluk ve tevazü ile tek adamlık heveslerine kapılmadan siyasi hırslardan arınarak önemli bir karar vermiştir. Bence yine hem Türkiye hemde Dünya siyaset tarihinde yine bir ilki gerçekleştirerek partide kendisine rakip olan defalarca koltuğuna talip olmuş bir Milletvekilini Başkan adayı olarak ilan etmiştir. CHP’de Genel Başkanlık liyakatinin ancak siyasi hırs, bencillik ve rövanşist duygulardan arınarak mümkün olabileceğini göstermiştir.               

Bunu farklı siyasi hesaplarla yorumlamanın şimdilik bu partiye ve önümüzdeki sürece katkı sağlayacağına inanmıyorum. Herşeye rağmen gerçekleşen bir realite vardır buna herkes saygı duymalıdır. Kurucun Partinin Genel Başkanı üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmiştir. Referandum’da tüm Türkiye ve tabiki muhalifleri birleştirici özelliğini bu süreçte de göstermiştir. Referandum sonrası Adalet yürüyüşleri ile devamında milyonları topladığı meşhur Maltepe Mitingindeki başarılarını bu dönemdede pekiştirmiştir. Demokratik ittifak adı altındaki muhalefet  işbirliğini çok iyi yürüterek bir bakıma rakiplerini sarsmış AKP ve MHP ile adayları Sn.Erdoğan’ın dengelerini bozmuştur. Hatta öyleki; geçmişte asla yapılamaz dedikleri birçok vaadlerinde hesapsızca söz verilmesine neden olmuş Halk nezdindede CHP’ye prim kazandırmıştır.           

Vee... nihayetinde kendisi için her türlü siyasi riski gözönüne alarak parti içindeki rakibi olan Sn.Muharrem İnce’yi Başkan adayı olarak çıkarmıştır.Üstelik büyük bir özveriyle tüm muhalefet partileri ile görüşüp Sn.İnce’ye rahat manevra yapabileceği hatta seçimleri kazanabileceği bir ortamıda hediye etmiştir.                                                                                                                                               

Şimdi yine “buna mecbur kaldıda yaptı” gibi Kemal Bey hakkında eleştiriler yapabilirler. Ancak işin mantığında bunların hepsi gerçek dışıdır. Şöyleki; PM oybirliği ile Kemal beye bu yetkiyi iki şartla vermişti. Birincisi A.Gül olmayacak ikincisi CHP içinden birisi olacak. Yani bu iki kritere uyan Sn.İ.Kesici, Y.Büyükerşen, Özgür Özel, Haluk Koç yada bir başkasıda olabilirdi. Bu durumda kimsenin itiraz edebilecek ne durumu nede hakkı olmazdı. Ama o her türlü siyasi riski üzerine alarak Sn.İnce’yi görevlendirdi. Sn.İnce'de zaten bunu reddetmeyerek adayık açıklamasında Sn.Kılıçdaoğlu'na karşı parti içinde yaptığı muhalefete rağmen kendisini aday yaptığını dürüstlükle ve memnuniyetle açıkladı.     
                                                

Belki bu karar birçoklarını şaşırttı. Ancak bir bakıma muhalif taleplerede kulak vermiş oldu. İsteseydi muhalefeti kaale almayabilirdi. Bu nedenle PM'nin iki kriterine uyduğu sürece kendisini koltuğundan edebilecek bir güçte yoktu. Herşeye rağmen önemli bir demokratlık örneği sergiledi. Böylece Ekmeleddin benzeri olay yaşanacak gibi asılsız ve yıpratıcı iddialarıda çöpe attı.                                                                       

Şimdi hala birileri A.Gül kabul etseydi çatı aday oydu diye eleştiriler yapıyor. Şunu söyliyeyimki Kemal bey çok zeki birisi. Akıllı bir siyaset mühendisliği ile zaten eski partisine muhalif olduğu bilinen Sn.Gül’ün adını ortaya atarak aylarca medyalarda tartıştırmış CB! AKP ve yandaşlarını teleşa sevk ederek aleyhine konuşmalarına neden olmuş ve neticede Gül’ü ve taraftarlarını tamamen AKP dalından kopararak solmaya bırakmıştır.       
                                                                                       

Gelelim kendi adayımız Sn.Muharrem İnce'ye                                                                                                                                                                                        

Sn.İnce bundan böyle diğer muhalif partilerle ittifak için uğraşarak boşuna zaman ve efor kaybetmeyecektir. Daha rahat çalışacağı farklı şeylerle uğraşarak konsantresini kaybetmeyeceği ortam kendisine sağlanmıştır. SnKılıçdaroğlu bir Genel Başkandan beklenen her türlü özveriyi göstermiştir. Bundan sonra top Sn.İnce’dedir. Bu seçimler bir bakıma öteden beri talep ettiği gibi bu işi kendisinin başarabileceğini ispat etmek açısından önemli bir fırsattır. Elbetteki bu adaylık kendisine bundan sonraki siyasi hayatına yön vermek imkanıda sağlayacaktır. Bu önemli süreçten başarılı çıkabilmesi ancak Başkanlık seçimini kazanmasıyla olacaktır.     

Sn.İnce eğer bunu başarabilirse hem kendisi hem bizler hemde Türkiye kazanır. Aksini ise ne kendisi ne bizler nede Türkiye açısından düşünmek bile istemem. Tekrar başarılar dilerim.