The document has moved here.
|
||
![]() |
CHP'de Kurultay'ın Ardından | |
Özhan Mete | ||
ozhanmetechp@gmail.com | ||
Aslında merakla beklenen CHP Genel Başkanlığı Seçimlerinden çok PM seçimleriydi. Zira Sn.Kılıçlaroğlu'nun karşısına bir rakip çıkamayacağı çıksa bile bu kişi yada kişilere açık delege desteğinin yani adaylık için yeterli imzanın çıkmayacağı şeklinde beklenti vardı. Bu beklentide gerçekleşti. Rakip çıkmadı, çıkamadı ve tek adayla gidilen bir seçim oldu.
Haliylede coşku, heyecan ve rekabet yaşanmadı, yaşatılamadı.
Sn.Kılıçdaroğlu delegelerin 248 boş ve geçersiz oylarına karşılık aldığı 990 oyla yeniden Genel Bakanlığa seçildi. CHP'ye ve Ülkeye hayırlı olması umudumla başta Sn.Kılıçdaroğlu ve PM'ne seçilen arkadaşlarımızı tebrik eder, başarılar dilerim.
Salonda katılım yüksek olmasına karşılık Kurultay'ın sönük ve coşkusuz geçeceği belliydi. 6-7 seçim üst üste kaybetmiş bir CHP Yönetiminin hesap vermekten uzak sadece prosedürü yerine getirmek üzere usulen yaptığı tek adaylı bir Kurultay'dan coşku ve heyecan beklemekte abesle iştigaldi. Tabiki karşısında rakip olmayınca Sn.Kılıçdaroğlu'da partililere hesap vermek yerine sadece AKP ve Cumhurbaşkanını eleştirmekle yetindi.
Bu arada Kurultay'ın tek adayla yapılması konusunda Sn.Kılıçdaroğlu'na bazı eleştiriler geliyor. Ben bu eleştirilerin haksız ve yersiz olduğuna inanıyorum. Yani karşısına bir aday çıkmış yada çıkarılmış. çıkan yada çıkabilecek adaylara delegeler tarafından yeterli imza verilmişte Sn.Genel Başkan mı bunu engellemiştir?. Bazı konularda insafsız olmayalım diyorum. Eğer bir rakip çıkmıyor yada çıkartılamıyorsa parti içi muhalefet bunu önce kendisine sormalıdır.
Gelelim PM seçimlerine...
450 üzerinde adayla yapılan seçimlerde gerek Genel Merkezin gerekse İl Başkanlarının hazırladığı PM anahtar listeleri Muharrem İnce ve ekibinin yaptığı anahtar liste tarafından 23 kişi ile delindi. Bu da zaten çok daha önceden beklenilen bir sonuçtu.
Örgütlerde daha önce yapılan İlçe, İl, Kadın ve Gençlik Kongrelerinden sonra yazmış olduğum "CHP'de Makas Aralıkları Daralıyor" başlıklı makalemde bu konuya değinmiştim. Bu büyük Kurultay'dada farklı birşey olmadı. Tek adayla gidilen bir seçimde ilk gün Sn.Kılıçdaroğlu'na 248 boş oy çıkması elbetteki ertesi günkü PM seçimlerinde çıkacak sonucun habercisiydi.
Sn.Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için 1100 civarı imza veren delegeler iş oylamaya gelince yaklaşık 110 kişi kadar fire vererek boş oy kullanmışlardı. Yani imzalarının arkasında durmamışlardı. Tabiki bu durum PM seçimlerinede yansıyınca 23 kişi listeyi delerek PM'ne girmeye hak kazandı. Eğer Kadın kotası nedeniyle düşenler olmasaydı bu sayı birkaç kişi daha artabilirdi.
Şimdi gerek oylamalar gerekse sözcülerin konuşmalarına göre bir analiz yaparsak;
1. CHP'nin geçmiş seçim sonuçlarının başarısız, %25 in ise asla kabul edilemeyecek bir oran olduğunu göstermişlerdir.
2. CHP'nin bugüne kadarki Yönetim Kadrolarının yetersiz olduğunu yine oylarıyla işaret etmişler, ancak bu kadroların bir kısmını değiştirmeye güçleri yetmiştir.
3. CHP'nin izlediği siyaset ve politikaların yeterli olmadığı ve kurucusu Mustafa Kemal'in çizgisine gelmesi gerektiği ısrarla vurgulanmıştır.
4. CHP'nin kendi özünden, ilke ve ideolojilerinden saptığı, sol bir parti yerine daha sağ ve muhafazakar tandanslı bir parti haline dönüştürülmeye çalışılmasından doğan rahatsızlık açık şekilde görülmüştür. Daha fazla sola kayması gerektiği belirtilmiştir.
5. Partinin geleneğinden ve örgütlerden gelen birçok kimseler kenarda beklerken, yeni katılan ancak partinin genleriyle uyuşmayan kişilerin karar verici makamlara getirilmesinden doğan rahatsızlıklar yine çıkan sonuçlara yansımıştır.
Kısaca bugüne kadar yazı ve makalelerimde eleştirdiğim tüm hata ve yanlışlar değerli delegeler tarafından gerek verilen oylar gerekse söz alanların önemli bölümünün söylemleriyle 35 nci Kurultay'da zemin bulmuştur. Yani aklın yolunun bir olduğu bir kez daha görülmüştür.
Şimdi CHP'de yeni bir dönem açılmıştır. Belki geçmiş kadrolar tamamen yenilenmemiştir ancak ileriye yönelik en azından bir mesafe alınmıştır. Bu durumda umuyorumki Sn.Genel Başkan bunları değerlendirecektir. Bundan sonra CHP'de artık hiç kimsenin tabanın sesine kulak tıkaması pek kolay olmayacaktır. CHP hakkında tek başına tasarrufta bulunmak ve tek adam olabilmekte bu etaptan sonra çok zordur.
Tekrar etmem gerekirse; CHP'de makas aralıkları bu Kurultay'dan sonra tamamen daralmış, parti içi muhalefet iktidarın nefes uzaklığına kadar yaklaşmıştır. Ülkenin içinde bulunduğu bu durumda yapılacak en ufak bir yanlışlık her an Olağanüstü bir Kurultay'ın kapılarını aralayabilir.
CHP artık eski fabrika ayarlarına dönmek zorundadır. Peki bu ayarlar nelerdir?
Kendi kuruluş ilke ve ideolojileri ile Atatürk Devrimciliği, sol ve sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri.
Bunlar haricindeki bir gömleğin, sağ ve muhafazakar denemelerin partiye oy ve yarar getirmediği gibi tam tersine zarar getirdiği artık görülmüştür.
Son olarak Sn.Kılıçdaroğlu'na bir eleştiri getirmek istiyorum.
Sn.Genel Başkan yanlış bir konuşma ile "Diktatör Bozuntusu" gibi bir ifade kullanmış ve gelen misafirleride çok üzmüştür. Keşke bunun yerine sadece "Diktatör" sözü kullansa belkide malumun ilanı olarak hoş karşılanıp salon terk edilmezdi. |
||
Etiketler: CHP'de, Kurultay'ın, Ardından, |
|