The document has moved here.
|
||
![]() |
CHP'de Örgüt Beklentisi Dışında Bir Tüzük | |
Özhan Mete | ||
ozhanmetechp@gmail.com | ||
Chp’de Tüzük Kurultay’ı ile birlikte kongreler tamamlandı. Bundan önceki yazımda Tüzük Kurultayının çok önemli olduğunu vurgulamıştım. Bu tüzük Kurultayında önümüzdeki seçimler öncesi radikal kararlar alınıp değişiklikler yapılacağını bekliyordum. Adı üstünde “Olağanüstü Tüzük Kurultayı” idi. Hatta yine önceki yazımda yeni Tüzük için olması gerekenleri CHP örgütleriyle yaptığım istişareler sonucu burada yazmıştım. Ayrıca örgütlerdede toplantılar yapılıp benzer görüşler alınmıştı.
Ancak ne yazıkki herşey boş çıktı ve beklenen değişimler olmadı. Gençlik kotasının yüzde 20’ye çıkarılması ile 1 nci maddeye “tam bağımsızlık” ve “Kuvay-ı Milliye ruhu” sözlerinin ilavesi haricinde dikkati çekecek, üyeleri ateşleyecek, örgütlerin beklentilerine cevap verecek hiçbir madde konmadı. Hal böyle oluncada örgütün büyük çoğunluğunda bu tüzük Kurultayının boşuna yapıldığı ve vakit kaybı olduğu hususunda ortak bir fikir oluştu.
Her zaman söylerim Tüzükler bir partinin başarısına ve katılımına odaklı olarak yapılmalıdır. Her gün örgütlerde yaşayan ve çalışan üyelerin, yöneticilerin çoğunluk fikir ve talepleri gözönüne alınmalıdır. Bu yapılmamıştır. Çoğunluk memnuniyeti olömayan bir tüzüktende hiçbir verim alınamaz. Bu Tüzükte ayrımsız herkesi örgütlere koşturacak, önlerindeki siyasi hayatları için onlara umut vaad edecek bir ruh olmalıydı. Malesef o ruh yakalanamamıştır. Örgüt çoğunluğuda yapılan tüzükten mutlu olmamıştır.
En çok tartışılan ise PM'nin atayacağı yüzde 15 kontenjandır. Bu oran uygulamada çoğu yerlerde yüzde 40-50 lere gelmektedir. Örneğin İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük İllerde seçilebilecek sıraların yarısını hatta fazlasını tamadan gelen adaylar dolduracaktır. Bir yada birkaç vekil olan yerlerde ise ön seçimden çıkacak adayların pek şansları yoktur. Hal böyle oluncada “ön seçim” yapmak anlamını yitirmiştir.
Sonuçta CHP bu tüzükteki şartlarla seçimlere gidecektir. Geçmişten beri dile getirdiğim gibi bu durumda örgütlerden fazla bir katılım beklemek iyimserlik olur. Bunu gezdiğimiz hemen tüm örgütlerde şimdiden görüyoruz. Eskiden her kongre sonrası örgütlere bir hareketlilik ve yeni bir kan gelirdi ancak bugün örgüt binalarında sessizlik hakimdir. Eylem, etkinlik ve çalışmalara katılım zayıflamıştır. Kongreler öncesi üye katılım oranları yüzde 2 seviyelerinde bunu arttırmak gerekirdemiştim.Şu anda bu katılımlar çok dahada aşağıya düşmüştür. Delege yada yönetici olanların bile çalışmalara, toplantılara ve örgüt merkezlerine uğramadığını görüyoruz. Yöneticiler komisyon kurmakta bile zorlanıyorlar.
Bugün seçim yasalarında ve pusulalarda yapılan değişikliklerle seçim güvenliği tartışılır hale gelmiştir. Sandıkların boş bırakılmaması için geçmiş seçimlere göre en az iki katı partili gerekmektedir. Ayrıca sadece parti programı değil, bunun yanında pusulalarda olan değişimlerinde seçmenlere iyi anlatılması gerekir. Dolayısıyla örgütlerde yetişmiş, eğitimli, tecrübeli ve liyakatli kadrolara ihtiyaç vardır. Tabiki sandıkların nasıl ve kimlerle korunacağıda bir başka sorundur. Bugün örgütte aktif çalışanları gözönüne alırsak Türkiye Genelinde her sandığa bir kişi bile düşmemektedir.
CHP kendi dersini kendisi çalışmalıdır. İttifak yapılacak başka partilerin görevlilerine yada "seçim ötesi" gibi topluluklara bu işi bırakılmamalıdır. Daha önceki seçimlerde ve referandumda bu yardımcı kişilerin ıslak imzalı tutanakları bile İl yada İlçe Merkezlerine teslim etmediklerini gördük ve yaşadık. Haklı olabileceğimiz yerde haksız duruma düştük. Birçok yerde ıslak imzalı tutanakları seçim kurullarına ibraz edemedik, haklılığımızı ispatlayamadık. Belkide kazandığımız seçimleri kaybettik.
Bugünlere geldiğimizde AKP telaş halindedir. Seçimleri kaybedecekleri endişesi hakimdir. Panik içinde her türlü antidemokratik tasarrufa girmektedirler. Zaten anketlerdede kazanacaklarının garantisi yoktur. Hatta hakimler ile savcıları bile seçimlere odaklı olarak sarayda misafir etmekte, kendilerine yakın yada AKP üyesi kişileri atamaktadırlar. Bu yeni hakimler ve savcılar ilerde seçim kurullarında görev alacaklar, muhtemel itirazları karara bağlayacaklardır. Kendilerine yönelik bu tasarrufları bitirmedende seçime gitmeyeceklerdir. Aksi olsa bugüne kadar çoktan erken seçim startını vermişlerdi.
Son olarak şunu söyleyeyimki CHP’nin önünde çok çetin bir süreç vardır. Bu süreci atlatmanın ve seçim kazanmanın tek şartı örgütte barış ile birlik ve beraberliğin tesis edilmesidir. Malesef gerek yapılan kongreler ve kurultaylardan gerekse tüzükten bu dönemde en çok ihtiyaç olan birlik ve beraberlik mesajı çıkmamıştır. Şimdi CHP örgütlerinin ve yöneticilerinin işleri çok dahada zordur. Umarım bunları aşabilmek hususunda emek ve liyakate önem verilerek, parti içi muhalefet ikna edilip, gerekli tedbirler alınır. Aksini ise düşünmek bile istemem. |
||
Etiketler: CHP'de, Örgüt, Beklentisi, Dışında, Bir, Tüzük, |
|