Moved Permanently

Evet Corona salgını tüm Dünya gündeminde yer etmeye devam ediyor. Bu gidişlede devam edecek gibi görülüyor. Şu anda sadece çare ve çözümleri konuşuluyor. Ancak çıkış nedenlerinde henüz netlik yok. Sadece karşılıklı suçlamalarla sürüp gidiyor. Çıkış nedeni net olmadan bunla savaşmakta kolay değildir. Bu durumda ilerde bir başka Virüs'ün Dünya'ya tehdit oluşturmayacağını düşünemeyiz.

Zira küresel Güçler artık şunu anladılar ki Nükleer savaşlardan çok daha ucuz ve etkili bir savaş yöntemi Biyolojik Savaşlardır. Üstelik sinsi bir savaştır. Bugün olduğu gibi kim tarafından çıkarıldığının tesbitleri oldukça güçtür. Şimdilik yapılan Laboratuar araştırma ve çalışmalarında elde edilecek veriler ile ileride Corona-19 dışında farklı virüslerinde üstelik antivirüsü ile birlikte bulunup, bunun rakip Ülkelere karşı "Biyolojik Savaş Silahı" olarak kullanılmayacağını kimse iddia edemez.                                           

Corona salgınıyla benim gibi çoğunuzun kafasında bu virüsün arkasında Biyolojik bir savaş olduğu fikri belirmiştir. Ben ise hele aşağıdakileri öğrendikten sonra hala o fikrimi dahada güçlenerek muhafaza ediyorum.

Tabiki bu şüphelerimle ilgili düşüncemi destekleyen bazı kaynaklarda bulup, okudum. 

Örneğin;

1. "Roma Kulübü" denilen Uluslararası bir kuruluş.

Bu kuruluşun amacı insanlığın geleceği ile ilgili çalışmalar yapmak ve fikir üretmek. Aynı zamanda çalışmaları hakkında Birleşmiş Milletler'e raporlarda veriyorlarmış. Kurucusu meşhur Rockefeller. Üyeleri arasında Rockefeller ailesi gibi Dünya'nın en zenginleri var. Bill Gates, George Soros ve Ted Turner bunlardan bazı isimler.

Bu kulübün iddiaları arasında gelecekte doğa kaynaklarının insanlığın ihtiyaçlarına yetmeyeceği ve mutlaka Dünya Nüfusunun azaltılması hatta 8 milyardan 1 milyara inmesi gerektiği gibi iddialarda var. Her ne kadar kendilerini doğaya önem veren Yeşiller olarak gösterselerde, kendi çıkarlarından başka hiçbir Milleti düşünmeyen, Dünya ekonomisinde her türlü atraksiyonu yapan, ekonomilere istedikleri gibi yön veren aslında bir nevi "zenginler kulübü". Zaten Dünya'nın ilk üç zengini üyeleri arasında yer alıyor..

Bill Gates 2015 yılında yaptığı bir konuşmasında "önümüzdeki 10 yıl içinde Dünya'da Nükleer silahların değil Biyolojik silahların öne çıkacağı gelişen bir Virüsün milyonlarca insanı vurabileceğini, malesef bu konuda hiç kimsenin hazırlıklı olmadığını" söylüyor.

ABD Başkanıda bir ilacın ismini vererek, ağzında geveleyip duruyor.  Maksadı Halkı sakinleştirmek, paniği önlemek. Aslında böyle bir virüsün hazırlanıp, yayılacağından kerndisinin bile haberi yoktur. Zira bu küresel güçlerin işleri olup bu konuların üzerine düşmezse ABD Başkanlarının bile çevresinde dönenlerden haberi olmaz. Bunlar ancak Pentagon ve CIA' nın gizli bilgilerinde olabilir.

2. Dünya ekonomisini yöneten adı geçen bu insanlarla ilgili eski İzmir Belediye Başkanı Dr. Burhan Özfatura'nın 2016 yılında Gözlem Gazetesinde "Küresel Katliam ve Soygun Düzeni" adlı makalesini mutlaka okuyunuz. Burdada Roma Kulübü'nün aynı isimlerinden bahsediyor. 

3. Bir başka örnek; Şarkıcı Madonna geçen yıl yani 2019 İsrail'deki Eurovizyon yarışmasında sahneye ilginç kıyafetlerle çıkmış. Animasyondaki kıyafetler şeytan ve müritlerini canlandırıyor. Şarkısında ise yakında zengin-fakir ayrımı olmadan herkesin eşitleneceğinden vs. bahsediyor. İşin çok daha ilginç tarafı Albümünün kapağında eski bir daktilo resmi var. Ve o daktilonun markası ise "Corona"Dediklerine göre Dünya'nın en zengin şarkıcılarından olan Madonna'nın da kulağına birileri ilerde virüs salgını olacağını fısıldamış. O da bunu klip yapmış. Yoksa bu kadar tesadüf olamaz. Zaten bu tür senaryolarda popüler yıldızlar vasıtasıyla topluma bazı mesajlar verilir. Dünya'nın en zengin şarkıcılarının başında gelen Madonna neden böyle bir mesaj vermeye gerek duysun? dersek, yıllarca yapılan Holywood filimlerinin birçoğu zamanımızda gerçekleşmiyor mu? Virüs savaşlarını, insanların genleriyle oynayarak acayip insanlar üretildiğini izlemedik mi? Halada bu tür senaryolar yapılmıyor mu?.

4. Astronomi'den anlamam ama birçokları 2020 yılının çok önemli olduğunu, 21 Aralık'ta yani gece ve gündüzün eşitliği (ekinoks) tan sonra Dünya'da bir dönüşüm yılı başlayacağı, ekonomilerin ve doğa olaylarının değişeceği iddiasındalar. Aynı zamanda bu 21 Aralık 2020 tarihinin Maya Takvimi'ninde sonu olduğunu söylüyorlar.

İşte bu yukardaki iddiaların tümünün bir raslantı olduğunu düşünemiyorum. Ayrıca bunlara ilave yine 2020 yılı başlarından itibaren felaketlerin üst üste gelmesi, Brezilya ve Avustralya'da önlenemeyen çok büyük orman yangınlarının çıkması, yeşilliğin yok, milyonlarca hayvanın telef olmaları, seller, fırtınalar, volkan patlamaları vs.

Kısaca bu Virüs'ün Dünya'nın en kalabalık aynı zamanda en teknolojik Ülkesi olan Çin'de başlaması, yine bu virüsün ABD ve İsrail'in Ortadoğu'daki düşmanı olan İran'a etki etmesi ve daha sonra Avrupa'ya yayılması, ABD'nin Ortadoğu'da her geçen gün cephe kaybetmesi, Fransa gibi AB Ülkelerinin petrolün menşei Ortadoğu'da yer edinme çabaları, Uzakdoğu'da ABD'nin Çin planının boşa çıkması, çaresiz kalan ABD Başkanının virüs olayını devamlı Çin'in üzerine yıkmaktan başka birşey yapamaması, zaten krizde olan ABD borsaları ile birbirine giren ABD Ekonomisinin bugünkü durumu ve tabiki Petrol'ün bu virüs nedeniyle tüketiminin azalarak, fiatının tüm Dünya'da taban yapması, Petrol üreten ve ihraç eden Ülkelerde stokların artması, Petrol ihtiyacının en azından bu süreçte azalması...vb. olayları gözönüne aldığımızda aklımıza her türlü olumsuz senaryolar geliyor. 

Tabiki İnsanlığın Dünya nüfuslarına yetmeyecek doğal gıdalar yerine artık GDO'lu ürünlerle beslenmek zorunda kalması, kanser vakalarının artması, bozulan metabolizmalar, azalan vücut dirençleri, kırılan bağışıklıklar nedeniyle virüslerin daha fazla etkileşime geçmeleri olayı tetikleyen bir başka taraftır...

Her ne kadar bazı Bilim adamları bu virüsün sentetik bir virüs olduğu ve laboratuarlarda üretilemeyeceğini söyleselerde, o zaman bunların olacağı önceden nasıl bilinmiş? Bunlar tesadüfmü? yoksa bu kimseler gaipten haber mi alıyorlar? Enteresan.                                                              

Kaldıki son zamanlarda bu virüsün Laboratuarlarda üretilebileceğini söyleyen bilim adamlarıda yok değil. aklımın almadığı birşeyde eğer bu virüs Laboratuarlarda üretilemiyorsa bunun anti virüsü yani aşı yada ilacı nasıl oluyorda yine Laboratuarlarda araştırılıyor?

Dünya Ülkeleri ve bizler şimdilik virüsü defetmek peşindeyiz. Ancak ilerde bu gibi tartışmalar daha çok su götürecektir.

Önemli olan bizlerin Türkiye olarak bu tür senaryolara önceden hazırlıklı olmamızdır. Bu nedenlede hiçbirisi arasında ayrım yapmadan tüm Bilim adamlarımızın araştırmalarına ve onların görüşlerine saygı duymalı, değer vermeliyiz. Bu konuda masraftan asla kaçmamalıyız.                                                                                  

Aksi takdirde Küresel Güçlerin arasında ilerde çıkabilecek bu tür savaşlardan en çok zarar görecek Ülkel'erden biriside biz oluruz.