The document has moved here.
|
||
![]() |
Cumhuriyetimizin 94. Yılını Kutlarken | |
Özhan Mete | ||
ozhanmetechp@gmail.com | ||
Bugün Cumhuriyet’in ilanının 94 ncü yılını her yıl olduğu gibi yurtseverler olarak her türlü engellemelere rağmen yine coşkuyla kutluyoruz.
M.Kemal Atatürk 10.yıl nutkunda bugünü “en büyük bayram” olarak nitelendirmiştir. Milletvekilleri ile görüşüp bir önerge taslağı hazırlatarak meclise sunmuş ve 29 ekim 1933’de TBMM tarafından “Cumhuriyet Bayramı” olarak kabul edilmiştir.
Bu önemli günde aslında neleride birlikte kutladığımızı anlamak gerekir.
1 Kasım 1922’de babadan oğula geçen “Saltanat” Meclis tarafından kaldırıldıktan sonra Türkiye Devletine yakışan en güzel rejimin “Cumhuriyet” olması gerektiğini savunan ve Meclis’e kabul ettiren Mustafa Kemal’dir. “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Ulusundur” sözleriyle Ulusun kendini yönetme yetkisini yurttaşları temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanacakları, yurttaşların seçme ve seçilme hakkı, seçilenlerin yasaları tasarlaması ve yöneticileri Ulus adına denetlemesi, Ulusun ancak seçimlerle yöneticileri seçebileceği, yapılan Anayasa’da belirlenmiştir. Bir bakıma kurulan Cumhuriyet’in ancak Millet iradesi yani demokrasi ile yaşayabileceği vurgulanmıştır.
Cumhuriyet’in ilanı olan 29 Ekim 1923’den sonra neler olmuştur?
İlk iş olarak 3 Mart 1924 de Laik Cumhuriyet Rejiminin önünde ciddi bir engel olan halifelik (hilafet) kaldırılmıştır.
Şapka ve kıyafet devrimi, harf devrimi, kadın hakları yasası, takvim ve saat ölçülerindeki değişiklik, medeni kanunun kabulü, eğitim ve öğretimin birleştirilip mahalle mektepleri ve medreselerin kaldırılması gibi kanunlarla Çağdaş Devletler seviyesine gelebilmek için Çağdaş Devrimler yapılmıştır.
Burda dikkat edilmesi gereken en önemli şey bugüne kadar 94 yıldır bağnaz ve tutucu zihinlerin mesnetsiz yakıştırmalarının aksine tüm yukardaki işler Halk tarafından seçilmiş insanların oluşturduğu Millet Meclisi’nin aldığı kararlarla yani “Halkın İradesi” ile gerçekleşmiştir. “Egemenlik Kayıtsız ve Şartsız Ulusundur” Anayasa hükmüne tamamiyle uyulmuştur. Yani tek adamlık yerine her türlü kesimden ve iradeden oluşmuş Milletvekilleri ile Demokrasi mümkün olduğunca işletilmiştir.
Kurulan yepyeni ve genç Cumhuriyetin o günlerinden 94 yıl sonrası bugününe geldiğimizde bakın neler oluyor?
Her seçimde Halkın İradesinden bahsedenlerin Ohal’den yararlanarak, ohal şartlarına uymayan bir gecelik KHK ile Halk İradesi dışında birçok tasarruflara gidilip, yasalar çıkarıldığını izliyoruz. Adalet, hak ve hukuk ihlalleri ile yasama, yürütme ve yargının iç içe geçirilerek Cumhuriyet Rejimi’nin yaşaması için olmazsa olmazı kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılmaya çalışıldığına şahit oluyoruz.Tabiki bunun kaçınılmaz sonuçları olarak örneğin Halkın seçtiği Belediye Başkanlarının dayatma ve tehditle istifa ettirildiklerini görüyoruz. Üstelik Adalet Mekanizmasını işletmeden.
Referandum’da kabul edilse bile “Başkanlık” seçimi yapılmadığı, yasal olarakta süreç başlamadığı halde Sn.Cumhurbaşkanı’nın seçilmiş Başbakan’ın yerine yürütmeye müdahale ettiğini, temsilde Bakanlar Kurulu’nun yetkilerini kendisinin üslendiğini görüyoruz. Daha şimdiden başbakan, bakan ve milletvekilleri malesef by pass edilerek TBMM iradesi dışında bir “tek adamlık” rejiminin sinyalleri verilmektedir.
Cumhuriyet’in 94 ncü yılında Atatürk ve Millet Meclisi’nin kurduğu ve Çağdaş Devrimleri ile taçlandırdığı bu faziletli demokratik rejimin yurttaşlarımıza verdiği özgürce düşünüp, yaşayabilme hakları yani Cumhuriyet kazanımları gün geçtikçe yok edilmeye çalışılıyor.
Diğer taraftan manda ve himayeyi red ederek Ulusal Kurtuluş savaşı vermiş, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş, Ulus Devlet olabilmeyi sağlamış G.M.K.Atatürk ile yoldaşları Kemalist’lere karşı; Tarihi hesaplaşma peşinde olan emperyalist ler ile yurt içindeki işbirlikçileri her zaman var olan tehditlerine devam etmektedir.
Bu durumda her türlü farklı etnik ve dinsel aidiyetler ile farklı düşünceleri içinde barındıran ve herkese temsil yetkisi veren, tüm yurttaşımızın yaşama hakkı ve teminatı olan tek rejim Laik Cumhuriyet ‘tir. Mustafa Kemal o devirde elindeki her türlü yetkilere rağmen içinde “demokrasi” olan en doğru tercihi yapmıştır. Bunun coşkuyla kutlanması ise Ülkenin bulunduğu şartlarda her geçen gün çok daha önemli ve anlamlı hale gelmektedir.
Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş bayramı Türk Ulusuna kutlu olsun ve Cumhuriyetimiz ilelebet payidar kalsın. |
||
Etiketler: Cumhuriyetimizin, 94., Yılını, Kutlarken, |
|