The document has moved here.
|
||
![]() |
Hangi Hakkın Helali? | |
Özhan Mete | ||
ozhanmetechp@gmail.com | ||
Şimdide Ülke gündemine AKP’nin olağanüstü kongre kararı ve bu kongre ile birlikte Sn.Davutoğlu’nun Genel Başkanlığı bırakması düştü. Herkes bunu bir darbe olarak göstererek olayı abartarak acaba bundan siyasi bir kazanç sağlarmıyız? peşinde. Basın toplantısında Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı'na yüklenip sitemler edeceği bekleniyordu. Ama tabiki umulan olmadı, zaten olmasıda muhtemel bile değildi. Bunu düşünmek bile abesle iştigaldi. Nitekim öylede oldu. Olay kamuoyuna normal bir çekilmeymiş gibi aktarıldı. Muhalefer hiçbir AKP’linin Cumhurbaşkanı RTE’ye değil bayrak açmak, sitem bile edemeyeceğini bilmeliydi. Zira bu muhteremlerin Recep Bey sayesinde rüyalarında bile göremeyecekleri makamlara geldiklerini sanırım bir an unutup hayale kapılanlar oldu. Peki ilerde AKP’de bir sarsıntı olabilir mi? Bana göre yine olmaz. Zira o cenapta herkes AKP’nin ancak Recep Bey sayesinde ayakta kalabileceğini, aksi halde silinip gideceğini biliyorlar. Beğenelim beğenmeyelim AKP demek RTE demektir. Seçmenler partiye değil, bizzat RTE’ye oy veriyorlar. Zaten Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oylar partilerinin aldığı oyların üzerinde değil mi? AKP’nin başına kim geçerse geçsin partiyi yöneten RTE’dir. Yerine getirilecek kişide yine onun önereceği bir kişi olacak ve gönülden kendisine biat edecektir. Ve AKP kan kaybetmeyecek, tam tersine yeni bir sinerji kazanacaktır. Aksini düşünmek hatadır ve muhalefet partilerini rehavete sürükler. Kısaca muhalefet AKP ne yapıyor? neler oluyor? diye oturup bekleyeceğine, olayları seyredeceğine, acaba bu gelişmelerin karşısında bizler ne yapabiliriz? diye düşünmeli ve yeni bir strateji belirlemelidir. Hatta onlarda kendi içlerinde yenilenmeye gitmelidir. Kan değişikliği bütün partilere yeni bir enerji ve güç verir. Seçmenler nezdindede ilgi ve alaka görür. Gelelim Sn.Davutoğlu’na “helallik” meselesine... AKP iktidarlarında Sn.Davutoğlu kabinelerde Dış İşleri Bakanlığı yapmadı mı? Son iki seçimlerden bu Ülkenin Başbakanı çıkmadı mı? 14 yıllık AKP iktidarının çoğunluğunda hep kendisi görevlerde bulunmadı mı? Eğer Ülke bu durumlara geldiyse onun hiçmi payı yok? Gerek Dış İşleri gerekse Başbakan olarak bugüne kadarki hep eleştirdiğimiz dış ve iç siyaset ve politikalarda hep onun imzası ve damgası yok mu? Açılımlarda, sahra mahkemeleri vasıtasıyla teröristlerin şehirlere inmesinde, kazılan tünellere göz yumulmasında, bu kadar dökülen şehit kanlarında, bombalı saldırılarda ölen masum sivil halkımızın ve ailelerinin çektiği acılarda, komşularımızla olan kavga ve küskünüklerde, yanlış Suriye Politikalarında, milyonlarca göçmenin sınırlarımızdan geçerek Ülke düzenini bozmalarında, teröristlerin cirit attığı bir hale dönüşmemizde ve daha birçok olumsuzluklarda hep baş sorumlu ve sorunlulardan birisi kendisi değil mi? Peki o zaman “Helallik” neden ve neye karşılık? RTE’ye karşılık böyle bir Davutoğlu’nu korumak muhalefetin görevi olmamalıdır. Davutoğlu’na helallik verecek merci ancak kendi yandaşları ve partisidir. Bilhassa CHP böyle tavırlardan vazgeçmelidir. Bu tür şeylerle AKP seçmenine şirin görünmek mümkün değildir. Tam tersine geçmişte Muhalif olduğun şeyleri kabullenmek anlamı taşır ve AKP’ye dahada fazla prim yaptırır. Aynen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yanlış muhafazakar bir aday göstermek, partiye dokusuna uymayan, geçmişte Atatürk’le sorunu olan Milletvekili Adayları atamak, yine geçmişte “Türkiye’de Laiklik sorunu yada tehlikesi yoktur” demek, dokunulmazlık konusunda AKP’nin istediği şekilde çıkacak bir yasaya “evet”diyeceğiz demek ve buna benzer beyanatlar. Eğer amaç oy kapmaksa, bunların hiç birisinin AKP seçmeninden oy devşirmeye yararı yoktur. CHP kendi gerçeklerini, kurucu kimliğini inkar ederek seçmenlerden oy alamaz. Zira AKP seçmenine karşı böyle şeylerle inandırıcı olamaz. Bunların yararının olmadığı da geçmiş tüm seçimlerde görülmüştür. CHP biran önce kendi esas kimliğine ve fabrika ayarlarına dönmeli, kan değişikliği yapmalı, bunu yaparkende parti içinde birlik ve beraberliği bozmamalıdır. Sonuçta AKP seçmeninden oy devşirmek istiyorsa; rakibinin gündemine uyarak onlarla ağız dalaşı yapacağına, ivedilikle sosyal, ekonomik ve Ulusal programlara odaklanmalı, elbetteki bunları halka anlatabilecek tecrübeli ve donanımlı, bilhassa Ülke’nin şu an içinde bulunduğu duruma istinaden “Milli” kadroları ön plana çıkarmalıdır. Bunu sadece ben değil sokaklar da söylüyor. Hatta istemedende olsa AKP'ye oy veren ciddi bir seçmen kitleside CHP'den bunları bekliyor. Aksi halde bırakın başka partilerden oy devşirmeyi, kendi mevcut oy tabanını bile kaybetmek işten bile değildir. |
||
Etiketler: Hangi, Hakkın, Helali?, |
|