Moved Permanently

Büyük kentlerde ve özelliklede İstanbul da ki minibüslerden yıllardır halkımız İLLELLAH diyor.

Ne duracakları yer belli, ne gidecekleri hız belli, ne şoförünün kim olduğu ne olduğu belli.. Çok daha önemlisi halkımızın can güvenliği hiç yok.Okadar yolcu ve kazanç odaklı çalışıyorlarki, başka hiç bir şey ,ama hiç bir şey umurlarında değil. Hiç bir şey umurlarında değil.Sanki bir sosyal devlette, kentte değilsinde ,özerk bir alana girmiş gibi hissediyor yolcu kendini.Çok kötü bir duygu.

Yolcu sınırı yok, alabildiği kadar istifliyor, '' arkaya yürüyelim '' diye sürekli baskı yapıyorlar, gitmeyenler için yada daha hızlı gitmeleri için, hemen bi çok sert kalkış, ardından sert bir frenle, yolcuyu arkaya yaslıyor.. Biribirine sıkışmasını sağlıyor.. Yeni binen yolcu parayı uzatıp öyle yerine geçmesinden hiç hazzetmez ler..Bunu cezalandırmak için daha kapı açıkken çok sert bir kalkışla binen yolcuyu iyice bi sallar silkelerler, o arada kapıdan düşenler, yerlere yuvarlanan lar.Bir doktor akrabam, Maltepe minbüs yolunda belediyenin tam önünde bindi ve kapı açık halde sert kalkış yapınca bu bayan doktor akrabam arka üstü yerlere yuvarlandı. Herkesin şahit olduğu nice örnekler var.  Cesaretini toplayıp uyaranları da ya tersliyor, niye tutunmadın diyor, yada çok suçluysa  duymazdan geliyorlar..

Durak diye bir şey yok.Yolun ortasından,sürek li yolcu almaları artık alışıldı, yanaşmak diye bir şey asla yok. Hatta en sol şeridi kullanır lar,indirme de binmede oradan yapılıyor. Seyir halinde asla herhangi bir aracın geçmesine izin vermezler.. Bunun nedeni arkadaki tüm araçları baskılayarak, gerideki minibüslerin geri kalmasını sağlayıp, ağır ağır seyirle trafiği yavaşlatarak, yolcuyu arttırmak ve toplamak.. Düşünün Gebze den Kadıköy e kadar böyle. Ara hatlarda aynı şekilde.Keyfi yavaşlama ve beklemeleri önlemek için bazı hatlarda olan süre sınırlaması bir işe yaramadığı gibi dahada tehlikeli bir hal almış.. Öyleki kalkarken çok ağırdan alıp, 1. vitesle hatta yarım vitesle ağııır  ağır, oyalanıp,her durakta yolcu bekliyorlar. Sonrada çok süratlı giderek kaybettikleri zamanı kazanmaya çalışıp, ambülanslardan daha hızlı gittiklerini ve sınır kural tanımadıklarını görüyoruz..Yolu kısaltmak için alternatif ara yollar buluyorlar. Mesela, Mlatepe de zümrütevler, gülsüyü ve başıbüyük minibüsleri,Feyzullah ve İnönü caddelerini ters yönde kullanıyorlar, hem de son sürat ters yönde basıp gidiyorlar. Kaç tane büyük ve ölümcül kaza oldu, kavgalar oldu, birçoğuna şahidiz..
       

Kırmızı ışık diye birşeyi hiçbiri bilmez ve tanımazlar. Bizlere her ihlalde cezalar gelirken, bu ayrıcalıklı eşkıyalara hiç ceza gelmez, soru sual soran olmaz.Bu nasıl bir iştir ,anlamak çok zor.Geçtikleri yerler kameralarla donatılmış, hiç umurlarında değil.. Kesinlikle bunların ayrıcalığı olduğu belli.. Yıllar evvel bir öğretmen arkadaşım, bunların minibüs odaları eli ile valiliklere emniyete heryıl çok ciddi paralar verdiklerini dinlemiştm. İnanmamak elde değil. Başka türlüde olmayacağı apaçık ortada.Bunu buradan Tüm valiliklere ve savcılıklara  duyuruyorum.  Kaç defa Maltepe emniyetin önünde kırmızı ışıktan geçen, yada yeşil yandığı halde yolcu bekleyip trafiği tıkayan minibüsleri bizzat gösterdim, zaten önlerinde.. Ha demişsin ha dememişsin.
Metro, metrobüs ve de konforlu otobüsler olmasa hepten yanmışız. Allahtan birçok güzergahta bunlar var.  Bunları şikayet edeceğimiz ve bunlara dur diyebilecek bir mercide yok herhalde. Bunları belediyeye, valiliğe, emniyete, ve şöför odalarına defalarca yazdım şikayet ettim, hatta BİMER e bile yazdım, hiçbir netice yok, aynı düzen devam ediyor.
Şöförlerin,eğitimine davranışlarına hiç girmiyorum, çünkü çok istisnaları hariç şehirlerin yaşam kalitesini düşüren ,yolculara eziyet  eden, onların hayatlarını tehlikeye atan cahil, bencil, kaba,saba eğitimsiz eşkıyalar.
İzmirde yapıldığı gibi kartlı sistem getirilse bütün bu rezilliğin baş nedeni olan yolcu kapma ve daha çok kapma yarışı bitecek ve iş çok büyük ölçüde çözülecek. Bunu BİMER e yazdım.. Ve gelen cevapta bu çalışmanın yapıldığının bilgisini aldım.Bir nebze olsun umutlandım.

Bütün bunlara rağmen herkesi duyarlı olmaya, uyarmaya, şikayet etmeye ve haklarını savunmaya davet ediyorum. Allah yolcularımızın yardımcısı olsun..
     

Osman Demir   istanbul