The document has moved here.
|
||
![]() |
Kadıköy'ün İstanbul Olduğu Gerçeği ve İl Kongresi... | |
Özhan Mete | ||
ozhanmetechp@gmail.com | ||
Öncelikle İstanbul CHP tarihinde ilk kez bayan bir İl Başkanına kavuşmuştur. Bence bu bir devrim niteliğinde sayılabilir. Sn.Canan Kaftancıoğlu’nu tebrik ediyor ve İstanbul Örgüt siyasetine bir ivme ve yenilikler kazandıracağına gönülden inanıyorum. Herkesin kardeşimize destek vermesini bekliyorum.
Ancak daha seçilmesinin üzerinden 24 saat bile geçmeden AKP tarafından kendisine soruşturma açılmasının bir tesadüf olduğuna asla inanmıyorum.
Bu olayı Sn.Canan hanımın İstanbul gibi bir İlimizde etkili bir siyaset yapacağından endişe duydular demek olaya tek bir açıdan bakmaktır.
Ancak iş sadece bununla sınırlı olamaz. Sn.Kaftancıoğlu’nu kendi örgütü ihbar etmiştir. Daha seçildiği saatten itibaren sosyal medyadaki malesefki kendisini CHP’li olarak lanse eden ve bence koltuktan başka bir dertleri olmayan sorumsuz kişilere ne söyleyeceğiz?. Bu kişilerin tümünü kınıyorum.
AKP’ye kendi partilini ihbar etmek tam anlamıyla ahlaksızlıktır. Zaten bu tür şeyleri bekleyen AKP’de fırsattan istifade hemen düğmeye basmıştır. Daha bugün siyasetle fazla alakası olmayıp sadece sosyal medyayı takip eden bir kişinin aynen söylediği sözü yazıyorum. “Ya kardeşim CHP önce kendi içinde anlaşsın, boy boy kendi İl Başkanınızı karalıyorsunuz. AKP ne yapsın? ”.
CHP’yi bu duruma düşürenler öncelikle kendilerinden utanmalıdırlar.
Beğenin/beğenmeyin ancak seçilmiş, üstelikte bayan olan bir kişinin arkasından bu derece karalama yapanların ne insanlıkla nede parti ile uzaktan yakından alakası yoktur.
Gelelim İstanbul İl Kongresine... Bugüne kadar İstanbul kongrelerinin bitimini bekledim.Yazacak çok şeyler olduğu halde bir demokrat olarak; İl Başkanlığının tamamen yanlış götürdüğü bir sürece gerek örgüt gerekse parti içi organlarda şiddetle karşı çıktığım halde burada dile getirmedim. Birincisi bunlar aile içinde halledilmesi gereken konulardı, ikincisi taraf olmadan adaletli bir yarış olmasını istedim. Nasıl olsa herkes her şeyi zaten biliyordu. İstanbul siyasetinde her zaman öncü ve itici güç olan operasyona öaruz kalmış Kadıköy kendisine destek verdiği sürece Sn.Canan hanımın kazanacağı zaten apaçık ortadaydı.
Sn.Canan hanımın kazanacağı belliydide peki Sn.Cemal Canpolat neden kaybetmiştir? Esas önemli ve herkese bir ders niteliğinde olanda budur.
Aslında birçok sebepler yazılabilir. Örneğin; seçildiğinde örgüte yeni bir ateş veremedi, kitleleri meydanlara indiremedi, örgütlere güven vermedi, verdiği sözlerde durmadı, bir partinin bürokratı gibi örgütlere davrandı, örgütlerle kendisini özdeşleştiremedi, her zaman belli bir Belediyenin yanında oldu, Kongrede yapamadığı şeyleri yapmış gibi anlattı, delege sözcüsünden birisi aldığı talimatla örgüte karşı partiye yakışmayan yaklaşımlarda bulundu..vs gibi birçok eleştirdiğimiz hatalar bulup yazabiliriz. Bana göre kaybetmesinin esas nedenlerini sadece bunlarla sınırlandıramayız.
Şöyleki; Bir örgüt lideri ayrımcılık yapmadan kendisine önceki kongrede destek vermeyenlerede eşit ve adaletli davranmak zorundadır. Onları kendi haylaz evladı gibi görerek yinede kucaklamalı, kazanmaya çalışmalıdır.
Peki neler oldu?
Kadıköy’ün İstanbul’un lokomotifi olduğunu bildiği halde onlarla iyi iletişimlere gireceğine tam tersine üvey evlat gibi davrandı. Mahalle Delegasyonlarına kadar müdahale etmeye kalktı, seçilmiş delegeleri by pass etti ve yerlerine hak etmeyenleri koydu, koskoca bir mahallenin delegeliklerini iptal etmeye çalıştı. Seçilmiş İlçe Başkan ve Yönetiminin hemen tamamını sudan sebeplerle belkide ufak bir uyarı ile geçiştirecek yerde ağır bir karar vererek ihraç istemiyle disipline verdi. Onların siyasi hayatlarına ipotek koymaya kalktı. Daha birçok hak, hukuk ve adaletle bağdaşmayan operasyonları Kadıköy’e reva gördü. Bu arada Kadıköy’üde fazla hafife aldı.
Elbetteki yukardakileri bizzat kendisi yaptı diyemem ancak yanındaki ekibinin yaptığı tüm olumsuzluklar İl Başkanını bağlar. Neticede 2-3 ay kan kusturup, İlçenin Kadın ve Gençlik Kollarının rutin çalışmalarının sağlıklı yapılabilmesini engelleyerek antidemokratik her türlü yaptırımı uyguladığı Kadıköy Örgütü sonunda kendisine, demokrasi içinde hakettiği cevabı verdi.
Kısa bir parantez açarak neden hakettiği hakkında açıklamada yapmam gerekir.
Tüm bu antidemokratik ve CHP’ye yakışmayan operasyonların yapılacağını aylarca önceden öğrenen sorumlu bir partili olarak İl Sekreteri ile CHP Çanakkale buluşmasında tüm olumsuzlukları bizzat yüzüne söylemiştim. Bu yanlışların önüne geçin partide rezalet çıkar, Kadıköy öyle kolay bir lokma değildir sonra altında siz kalırsınız demiştim. Kadıköy’e yapılacaklar Sn.Kılıçdaroğlu muhaliflerinin operasyonudur, böyle birşeyi yapmak tam AKP köşeye sıkıştığı anda yanlıştır diyerek perde gerisinde kimler olduğunuda açıkça anlatmıştım. Hatta Sn.İl Başkanına iletmesini yada kendisiyle bana randevu almasını daha tafsilatlı kendisiyle konuşmak istediğimi söylemiştim. Malesef kulak verilmedi. Mahalle Delegasyonları gelip çattığında değişen hiçbirşey olmadığını gördüm. Çirkin planlar için çoktan düğmeye basılmıştı.
Tabiki Genel Merkeze sadık bir politika izleyen Kadıköy nezdinde bu muhalif hareket sadece İl Başkanlığının tek başına yaptığı bir operasyonda değildi. Bir İl Başkanı tek başına böyle bir şeye zaten soyunamazdı. Bunun bir Belediye ayağı ve Ankara desteğinide unutmamak gerekirdi.
Neyseki sonunda CHP Genel Başkanı ile birçok Yönetici ve Milletvekillerimiz bunları öğrenip olaylara müdahale edince işler çözüldüde hak yerini buldu.
Kısaca Sn.Canpolat 14 oy gibi bir farkla kazandığı 2 yıl önceki seçimi kendisine gaz veren bir elin parmakları kadar az olup, mahallelerinde bile tabanları olmayan kişilerle, rövanşist siyasi hırslarının kurbanı olarak 7 oy farkla kaybetmiştir. Gerek kendisi gerekse yol arkadaşları ve destekçilerinin siyasi hayatlarını bitirmiştir. Belki bunu söylemek çok iddialı bir kelime olsada en azından 2019 için sekteye uğratmıştır.
Tabiki bu süreçlerde mağdur duruma düşürülerek güç kazanan Kadıköy’ün bazı teknik hatalara rağmen İl Kongresinin kazanılmasında çok önemli payı olduğunu görmezden gelemeyiz.
İki yıl önceki İstanbul İl Seçimleri sonrası yanlış tasarruflar sonucu tarihinde ilk kez İl Delegasyonunu kaybeden ve Ankara’ya doğal delegeleri ve karşı listeden birkaç kişi hariç kimseyi taşıyamayan Kadıköy bu sefer güçte olsa kazanmıştır. Yine geçen yıl kaybedilen İl Kongresi sonrası yapılan örgüt toplantısındaki konuşmamda çok üzülerek sorumlu tutup, eleştirdiğim bazı yöneticilerimize son söz şunları söylemiştim; “Birlik ve beraberlik ve elbirliği içinde, birbirimizi ötekileştirmeden hareket edersek her türlü zorluklara rağmen önümüzdeki kongreyi alabiliriz”. Bu bahsettiğim zorluk yukardaki rövanşist antidemokratik olasılıklardı.
Her zaman dile getirdiğim birlik ve beraberliğin semeresi bu kongrede alınmıştır. Artık herşey geride kalmıştır. Kadıköy her müsibetten bir nasihat çıkararak bundan böyle dikkat etmelidir. Umarım bunlar bazılarına ders ve tecrübe olmuştur. Ben Kadıköy’ün bu antidemokratik müdahalelerden galip çıktığı için oldukça mutluyum. Kadıköy Örgütünü geçmiş iki yıl öncesinin aksine bu defa kutlar, Ankara’dada aynı başarılarının devamını dilerim.
Eğer Kadıköy İstanbul ise İstanbul'unda Türkiye demek olduğu bilinciyle öncelikle İstanbul’u kazanmak ve böylece AKP krallığına son vermek gerekiyor. Sn. Kaftancıoğlu’na güveniyor ve tekrar başarılar diliyorum. |
||
Etiketler: Kadıköy'ün, İstanbul, Olduğu, Gerçeği, ve, İl, Kongresi..., |