The document has moved here.
|
||
![]() |
KURAN, MEZAR KİTABI DEĞİLDİR, HAYAT KİTABIDIR | |
Osman Demir | ||
mimar_osman@hotmail.com | ||
Kuranı Kerim, bir klavuz,bir rehber,bir yol göstericidir.O hayat kitabıdır. Rabbimizin bize iki dünya saadeti için gönderdiği bir hidayet rehberidir.Kuranın kendi dili ile o bir öğüttür,nasihattir,uyarıcıdır, gönüllere şifadır..İnsanları karanlıklardan, aydınlığa nura götüren bir yol göstericidir. Peki , nasıl olurda klavuz rehber olan şey okuyup anlaşılmaz. Hangi akılla mezarlara, topraklara, ölülere okunur. Mevlütlere hapsedilir.Hiç anlaşılmadan sadece orijinal arapçasından okunur da okunur.
Sizler bir cihazın kullanma klavuzuna böylemi yaparsınız. Bir ilacın reçetesini böylemi yaparsınız.Hiç kimse böyle yapmaz. Herkes onu okur anlar.
Nasıl trafik kuralları araba kullanan yaşayanlara lazımsa, Kurani Kerimde hayatta olanlara gelen bir mesajdır, onlar içindir, dolayısı ile onların anlaması kullanması gereklidir.Onu okuyunca O size zaten bunları söyler.O nun kimi muhatab aldığını, sözünün kime olduğunu bizzat O kitap size söyler.
Size bir hekim ilaç reçetesi yazsa, siz o reçeteyi almayıp, 15 gün sonra iyileşir misiniz.?. O reçetenin size bir faydası olur mu ??
Kontrole gittiğinizde, doktor sorunca, ; '' ben o reçeteyı aldım, güzel kılıflara sardım, kaplara koydum, evin en yüksek yerine astım '' deseniz , size ne der.?
Yada şöyle yapsanız , gidip ilaçları alıp , evde saklasanız, kullanmasanız, sonrada iyileşme bekleseniz ve doktora gidip, ;'' ben ilaçları aldım, evde rafa koydum saklıyorum, ama iyileşmedim '' deseniz , nekadar mantıklı olur??.
Yada siz bunu söyleyince o doktor size ne der, ne yapar ??. size yeniden bu sefer kırmızı bir reçete yazıp sizi psikiyatriste yollamaz mı ?
Öyleyse biz niye anlaşılmak için inmiş olan Yüce Kitabımızı anlama zahmetine katlanmıyoruz.Anlayıp hayatımıza taşımıyoruz.
Trafik kazasında ölen bir sürücüye , öldüktem sonra trafik kurallarını okumak, anlatmak ne ise, ölmüş olanada Kuranı okumak o dur, aynıdır.
Ölen kişi ye dua edilir, edilmeside lazım.. Bu ayrı birşeydir..
Ama bu yüce Kitabı, sadece cenaze evlerine, mezarlara, mevlitlere, hapsetmek, dinde yeri olmayan, sonradan icad edilmiş ve sektör haline getirilmiş, 7.gecelere lere 40 . gecelere okutmak çok lüzümsüz,boş ve yanlış bir iştir. Üstelik okumak da değil, okutmak.
Bu adetler çok yanlış bidatlardır, adetlerdir, gelenekleredir..Kuran böye basit değildir,ucuz değildir, bu alışkanlıklardan çok daha beri ve çok daha yücedir..
Kitabı anlayarak okursanız O kitap bunları size zaten söyler.Nasıl ibadet yapmanız gerektiğini, insanlara nasıl davranmak gerektiğini, nasıl iyilik yapmanız ve kötülükten sakınmanız gerektiğini.. Zekatı kim nasıl ve kimlere vereceğini, zengin iken nasıl, fakirken nasıl davranacağınızı, mirası nasıl bölmeniz gerektiğini, nasıl konuşmamız , hatta nasıl yürümemiz gerektiğini ,evlilikte neler yapmanız gerektiğini, boşandıktan sonra bir kadının nekadar süreyle beklemeden evlenemeyeceğini, vs herşeyi açıkça söyler..
Ama siz, O Kuranı, işinize karıştırmazsanız, eşinize karıştırmazsanız, aşınıza işinize karıştırmazsanız, bırakın LEŞİNİZE HİÇ KARIŞTIRMAYIN. Karışmazda zaten.Bu muamele Kuranı anlamamaktır, ona hakarettir.Kimse Kur ana fon müziği muamelesi yapamaz.Kimse onu mezarlara okunan ölü bir hale getiremez. Bunu yapan kitabı değil kendini öldürür.
Etrafımız, ruhen ölmüş ama kalbi çalışan bedenen yaşayan, ölülerle doludur ne yazık ki.
Kuranı evlerimizin en yüksek köşelerine sarıp sarmalayıp asmak yerine, onun mealini alıp başucumuza koyup okumalı ve anlamalıyız.
Onu masalarımızda, sehpalarımızda, çantalarımızda , elimizin altında, gözümüzün önünde bulundurmalıyız.
Onu anlayıp anlatmalıyız, Onu hayatımızın her mecrasına taşımalıyız..
|
||
Etiketler: KURAN,, MEZAR, KİTABI, DEĞİLDİR,, HAYAT, KİTABIDIR, |
|