Moved Permanently

Seçimler demokrasinin temel gereğidir. Ancak seçim sadece demokrasi ile yönetilen Devletlerde  yapılmıyor. (Krallıkla yönetilen bazı müslüman Ortadoğu ve Afrika Ülkeleri haricinde) Diktatörlükle yönetilen diğer tüm Ülkelerde de seçim yapılıyor.

Diktatörlükle yönetilen yerlerde genelde parti yada aday tek ve bellidir. Muhalefet pek olmaz, olsada bastırılır. Dayatma olarak Halkın önüne tek bir seçenek getirilir. Halkta başka seçeneği olmadığı için kabul eder.                                                                                                                                                   

Demokrasi ile yönetlen Ülkelerde ise bunun tersine seçimlerde birçok partiler ve adaylar çıkar. Herkes kendisini özgürce ifade eder. Devlet tüm adaylara eşit yaklaşarak kendilerini tanıtma ve anlatma imkanları sunar. YSK’larına müdahale edilmez, ordu ve emniyet mensupları ortalarda bile görünmez. Devlet kendi memurlarını  zorla miting alanlarına taşımaz. OHAL şartlarında ise asla seçim yapılmaz.

Bu nedenle OHAL uygulaması  olan bir Ülkede “Tam Demokrasi” var diyemeyiz. Olsa olsa buna “Topal Demokrasi” denir. Demekki 16 yıldır Türkiye’yi yönetenler Halkına bu şartlar altında bir seçimi layık gördüler. Bana göre bunlar tükenmişliğin ve kaybetme korkusunun belirtileridir.

“OHAL var ama Halkımız bunu hmiyor ” deniliyor. Bu halkın günlük yaşamlarına göre değil, seçim yarışına giren parti ve adaylara reva görülen haksız, hukusuz  ve adaletsiz uygulamalara bakarak söylenebilir.

Örneğin; iktidar partisi ve mevcut CB dışında Devletin tv si olan TRT programlarında diğer parti ve adaylara eşit şekilde imkan veriliyormu? Anket şirketleri Halktan fişleneceğim korkusuyla doğru cevap alabiliyor mu? Seçime katılan bir partinin CB adayı hapiste değil mi? Ordunun üst kademe Generalleri iktidar partisinin mitinglerine katılıp boy göstermiyor mu?  CB adayı olmak isteyen kişinin evine Gnl.Kur.Bşk. resmi elbise ve helikopterle gitmedi mi? Özel tv kanallarına baskı yokmu? Bir CB adayı Üniversiteyi ziyaret etti diye Dekan görevden alınmadı mı? İktidar Partisi ve adayı Devletin tüm imkanlarını kullanırken, diğerleri ne kadarını kullanabiliyor?..vs. Daha birçok olumsuzluklar sayabiliriz.

Kısaca eşit olmayan şartlarda bir seçime gidiliyor. Tüm bu handikaplara  rağmen muhalif partilerden oluşan Millet İttifakı yinede Halk desteğini fazlasıyla alıyor. Bizim Halkımız mağdurları sever. Bilhassa CHP ve Sn.Muharrem İnce’ye Halkın ciddi bir ilgisi var. Bunun tek sebebi artık gerçeklerin görüldüğü ve Halkın AKP’den bıkmasıdır. Eğer tüm bu olumsuz şartlarda, bu kadar baskıyla gidilecek bir seçime Halk bu kadar destek verip seçim meydanlarını coşkuyla dolduruyorsa o zaman artık #TAMAM  denilebilir.

Bence Cumhur İttifakı seçimleri erkene aldığına bin kez pişmandır. Bu baskın seçim kararının ters tepeceğini düşünemediler. Muhalif partileri gafil avlayacaklarını sandılar. Ancak iş bekledikleri gibi olmadı. Daha önce Ecevit kolalisyonunu bozarak AKP’nin kurulmasına neden olan  Sn.Bahçeli bence bu defada Sn.Erdoğan’ın tüm hesaplarını bozdu. Kendisine karşı AKP direnemedi ve erken seçime mecbur kaldı. Tabiki bunda alarm veren ekonomininde önemli payı vardır.

Millete inandırıcılığını kaybetmiş, uyguladıkları ekonomik programları dibe vurmuş, betondan başka yatırımı olmayan, Devletin kurum ve fabrikalarını satarak bu paralarıda çarçur etmiş, üretimi ve istihdamı bitirmiş, işsizliği artırmış, dış borç stoku 450 milyar dolara çıkmış ve sadece bu yıl ödemesi gereken 175 milyar dolar olan hatta bu nedenle öğretmen atamalarını bile yapamayan, okulu olup öğretmeni olmayan bir AKP’nin terörle mücadeleden başka Halka verebilecek hiçbir vaadleri olamazdı.                                                           

Bu durumda yazdıkları/okudukları manifesto çoktan inandırıcılığını kaybetmiştir. Halkımız 16 yıldır bunları neden yapmadınızda Ülkeyi bu hale getirdiniz diye elbette soracaktır.  Artık Türk Halkına sosyal ve ekonomik olarak verebilecekleri hiçbirşey kalmamıştır.

Şimdi seçime 15 gün kalmış Kandil’e operasyon yapacağız diyorlar. Bende soruyorum bugüne kadar neden yapmadınız? Asker ve sivil Yurttaşlarımız şimdiye kadar boşunamı öldüler yada şehit oldular?                                                                                                                                        

Örneğin Şubat-2012 yılında Sn.Yaşar Büyükanıt tüm ordularımızı alarma geçirip, soranlara Kandil’e bahar temizliğine gidiyoruz temizlemeden çıkmayacağız orda tampon bir bölge kuracağız demişti.  Peki o zaman neden bir hafta bile olmadan birlikleri geri çekti. Soranlara emri ben verdim demişti. Nasıl oluyorda bir Gnl.Kur.Bşk. böyle bir emir verebiliyor? CB, Başbakan, MGK ne güne duruyor?. O kadar masraf neden yapılmıştı? Önce bunların cevaplanması gerekir.

Tüm bunlara baktığımızda “Topal Demokrasi” ile gidilen seçimlerde Halk çoğunluğunun Millet İttifakından yana tercih göstereceğine ve Cumhurbaşkanı olarakta ilk turda olmasada ikinci turda Sn.İnce’yi seçeceğine inanıyorum.                                                                   

Yaklaştığımız Ramazan bayramını kutlar, seçimlerin Türkiye için bir kez daha hayırlı olmasını dilerim.