The document has moved here.
|
||
![]() |
#Adaletsiz Siyaset Olmaz | |
Özhan Mete | ||
ozhanmetechp@gmail.com | ||
Mubarek Ramazan günlerini hayırlısıyla geride bıraktık ve bugün Bayramı karşılıyoruz.
Ramazan sürecinde CHP Genel Başkanı çok doğru demokratik bir kararla Ankara’dan İstanbul’a “Adalet” için yürüme kararı aldı ve nerdeyse yoluda yarıladı. Bu tamamen Anayasa’ya uygun bir direniş şeklidir.
Ülkedeki tüm sorunları Meclis çatısı altında çözmeyi devamlı dile getiren CHP, iktidar ile bastonu MHP’den aynı anlayış ve yaklaşımı göremeyince, tüm sorunlarla ilgili Meclis Başkanlığına verdikleri soruşturma önergeleride devamlı reddedilince son çareyi yollarda ve Halkın arasında arıyor. Bir an düşününki Feto Çetesi hakkında verilen önergeler bile soruşturmayın diye reddediliyor. Ve iktidar çıkmış Çete ve terör örgütleriyle mücadele ediyoruz diye hamaset edebiyatı yapıyor. Tabiki bunuda artık kimse yutmuyor.
Yapılan bu Adalet arayışı sadece Enis Berberoğlu nedeniyle değildir. Sn.Berberoğlu bunun sadece son örneğidir. Daha öncede buna benzer hak ihlalleri olmuştu ve bu Milletvekilinden sonrada olacağı artık gün gibi aşikardı.
Anayasa’ya göre bir Milletvekili dokunulmazlığı olmadığı için yargılanabilir hatta suçluysa cezada verilebilir. Ancak bu cezanın infazı yasalara göre Vekillik süresi bittikten sonra uygulanabilir. Birincisi buna uyulmamıştır. İkincisi ise herhangi bir kişiye ceza uygulanabilmesi için kesinleşmiş mahkeme kararı gerekir. Halbuki bu Vekil hakkında kesinleşmiş bir karar yoktur. Zira verilen cezanın daha Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve o da olmazsa AİHM süreçleri vardır. Bunada uyulmamıştır. Verilen hapis kararı tamamen siyasi amaçlıdır.
İşte bu gayri hukuki durum ilerde diğer CHP Vekillerine de çeşitli talimatlarla uygulanması olasıdır. Neticede buna artık dur diyebilmek için Anamuhalefet Partisi örgütleri ile birlikte STK.lar, Sendikalar ve Yurttaşlar “Adalet Aramak” için yollara düşmüştür.
Bu tamamen yasal, demokratik bir direniş hakkıdır. Bu onurlu tepkiyi eleştiren yada küçültmeye çalışan her kim olursa onun ne demokratlığından nede Yurtseverliğinden söz edemeyiz. Adalet belki bugün olmasa bile ilerde mutlaka herkese, hepimize her zaman lazım olacaktır.
Süreç böyle ilerlerken Sn.Bahçeli her zamanki gibi koltuk deynekliğine devam ederek CHP’ye söz söylemeye hiç hakkı olmadığı, en son konuşması gereken bir kişi olduğu halde yine AKP’den taraf çıkarak sayıp dökmektedir. Artık bu kişiyi eleştirmeye bile gerek duymuyorum. Sadece kısaca şunu söyliyeyimki ne kişilik, ne karakter nede Milliyetçilik olarak asla MHP’ye ve Ülkücü camiaya yakışmayan, onları temsil edebilecek vasıflardan uzak birisidir. Zaten bunu görüştüğüm nerdeyse tüm Ülkücüler artık kabul etmişlerdir. Uzatmaya gerek yok.
Peki Perinçek’e ne demeli?
Yaklaşık 42 yıldır siyaseti yakından takip eden birisi olarak kendisi hala bıraktığım yerdedir. Yıllar önce 70’li yıllarda o zamanlar aile dostumuz ve komşumuz olan ve evimize arada gelip misafirimiz olduğunda rahmetli babamla konuşan Prof.Mihri Belli’dende onun ne halt olduğunu o zamanki genç kafamlada biliyordum. Hatta kendisi hakkında buralarda birkaçta makale yazmıştım. Perinçek görevli birisi olup, Gezmiş ve Çayan’ların yanlarından kovduğu, kendisine hiç güvenmedikleri ve jurnalcı olarak niteledikleri bir kişiliktir. İP’de rahmetli Behice Boran ve Mihri Belli gibi gerçek yurtsever sosyalistlerin koltuğuna oturmuş ve onların kemiklerini sızlatmaktadır.
Bugüne kadar perde gerisinde tüm sağ ve kapitalist iktidarlara çalışmıştır. ABD karşıtlığı aldatıcı sözler sarf edip aslında emperyalistlere ve onların kurduğu hükümetlere hizmet etmiştir. Her seçimlerde başta CHP olmak üzere tüm sol partileri sabote etmeye çalışmış, sola karşı mücadele vermiş, o partilerden devşirme oylar kapmaya çalışmıştır. Geçmişte İP Meclise Milletvekilleri sokmuşken, gerçekten sol ve güçlü bir emekten yana partiyken bu partiyide bitirmiştir. Kendisi Genel Başkan olduğundan itibaren bugüne kadar oy oranları 03 (bindeüç) lerin üzerine çıkmamıştır.
Sonuçta Türk Siyasetine geçmişte damgasını vurmuş İP’nin adını bile değiştirmek zorunda kalmıştır. Bugünkü Adalet hakkındaki övgü dolu sözleride yenilenen gerek Ergenekon gerekse hakkındaki diğer davalar için Adalet Mekanizmasına yağcılık ve yalakalıktan ötede birşey değildir. Hakkında ilerde herhangi bir davadan m ahkımiyet çıktığındada aynı övgüleri yapabilecek mi? Göreceğiz.
Hadi bu iki isimi geçtik bunlar zaten CHP’ye muhalif partilerin Genel Başkanlarıdır. CHP’nin ve Genel Başkanı’nın prim yapmasından korkuyorlar diyelim. Peki parti içinde liderliğe soyunan muhalif arkadaşlarımıza ne demeli? Bilhassa geçmişte tv lere çıkarak hararetli şekilde Adalet’ten şikayet eden Hukukçu kimlikli partililerimiz, Baro başkanlarımız neredeler? Neden suskun kalıp, yürüyüşlere destek vermiyorlar? Adaletin olmadığı bir zeminde demokratik siyaset yapılamayacağını herkesten önce kendilerinin bilmesi gerekmez mi? Eğer tek sorununuz parti içi Adalet ise öncelikle Ülkede Adalet için savaş vermezseniz parti içinde verdiğiniz yada vereceğiniz muhalefet savaşında kimseye inandırıcı olamazsınız.
Bu tür partinin hiç alışmadığı farklı taktik ve yaklaşımlarla ne CHP örgütlerini nede bu partiye gönül vermiş Yurttaşları arkanıza alamazsanız. Örgüte kendinizi kabul ettiremediğiniz takdirde bu partide değil Genel Başkan olabilmek parti yönetimlerine bile giremez ve seçilemezsiniz. Parti içi muhalefet demokratik hakkınızdır bu ayrı konudur. Herkes yeri ve zamanı gelince muhalefetini yapar. Ancak tüm toplumu ilgilendiren bir #Adalet arayışı için beğenmesenizde parti kurullarınca alınmış bir karar ile tüm örgüt yola çıkmışsa bunu çeşitli söz ve yazılarla eleştirmek, destek vermemek doğru değildir. Zamanı gelince örgüt bunu önünüze koyar. Benden söylemesi.
Tüm okurlarımın ve İslam Aleminin Ramazan Bayramı’nı kutlar, sevgi ve barış ile hayırlara vesile olmasını dilerim. |
||
Etiketler: , #Adaletsiz, Siyaset, Olmaz, |
|