The document has moved here.
|
||
![]() |
Yerel Seçimler Öncesi CHP'de "ön seçim" Tartışmaları. | |
Özhan Mete | ||
ozhanmetechp@gmail.com | ||
Yerel seçimlere yaklaşık 6 ay kaldı. Şu an için Cumhur İttifakında "erken seçim", CHP içindede "ön seçim" gündemde görülmüyor.
Bugünlerde Genel Merkez haricinde örgüt merkezleri yalnızları oynuyor. Genel Merkezinde neden yoğun olduğu malum. Atama duyumlarını alanlar çantasını kapıp oralarda boy gösteriyor, arayışlara giriyor. Yani kimse örgütü ve CHP’yi düşünmüyor. Sadece kendi çıkarları peşindeler. Daha önceki makalemde Belediye Başkan adayları ön seçimle belirlenirse bir bakıma örgütlere canlılık, umut ve enerji gelebilir demiştim. Eğer bu şartlarda atama olursa aynen geçmişte olduğu gibi adaylar kendi çevresindeki bir avuç insanlarlarla iş tutup, örgütleri yok sayacaklardır. Yine geçmişte olduğu gibi seçim çalışmalarında örgüt katılımı sağlanamayacaktır. Örgütler aynı zamanda seçmenlerin temsilcisi, gözü, kulağıdır. Yine Halk ve örgütlerin istemediği, denenip, yüzleri eskimiş kişiler tekrar atanacaksa başarı zordur.
CHP Yönetimleri için bu seçimler çok önemli ve son şansıdır. Artık yorulmuş, bezgin ve umutlarını yitirmiş, birçok parçalara bölünmüş örgütlerle çalışmak ve başarı sağlamak mümkün değildir. Evet Ülkede ekonomik ve dış siyasette ciddi sorunlar vardır. Ancak Yerel seçimlerde Halkın bunları göz önünde tutarak sandığa gideceğini hiç sanmıyorum. Geçmişte örneklerini yaşadık.
Bir önceki Yerel Seçimlere bakarsak; o zamanda Ortadoğu ve Suriye ile ilgili dış siyaset sorunları, ekonomik problemler, Silivri mağdurları, Feto sorunları vs. birçok ciddi olaylar vardı. Üstelik terör tavan yapmıştı. Bunlara rağmen Ankara ve İstanbul’u yine iktidar Partisinin adayları kazanmıştı. Ve malesef o zamanda CHP'de Belediye Başkan adayları atama ile belirlenmişti.
CHP'de bazıları ön seçim için zamanın dar olduğu, bazıları ise ittifaklardan dolayı yapamayacaklarını söylüyorlar. Zira örgüt üyelerinin seçeceği Başkan adaylarının bize destek verebilecek partilerin aday profillerine uymayacak olabilme endişesi var. Bir kısmının endişeside Halk ve esnafın şikayetçi olduğu bazı mevcut Başkanların örgütleri kendi vesayetlerinde tutup, ön seçimlere müdahale ettiklerinden seçimin örgüt temayülünü yansıtmayacağı şeklinde.
Bana göre vaktin dar olması sebep olamaz. Pekala vakit vardır. Onu geçelim.
Diğer nedenlere gelince yani ittifaklardan dolayı bir problem çıkabilir endişesi ile mevcut Belediye Başkanlarının örgütler üzerindeki vesayeti geçerli bir neden olabilir.
Ancak yinede yukardaki endişelerden dolayı "ön seçim" in sakıncalı olduğu tezine katılmak mümkün değildir. Kaldıki; partiyi bu durumlara getirenler kendilerini örgütün üzerinde gören, görevi olmayan işlere burnunu sokan, örgütün seçip, benimsemediği, hatta Genel Merkeze bile işlerine gelmeyince bayrak açan atanmış Belediye Başkanları değilmidir?
Mevcut yıpranmış Belediye Başkanlarıda vesayetleri altına aldıkları ve bölerek yönettikleri bir avuç örgüt üyesiyle bu önemli seçimleri götüremezler. Zira bu ayrımcılıklar yüzünden örgütlerin büyük çoğunluğu küskün durumdadır.
Yukarıda izah ettiğim gibi CHP Genel Merkez Yöneticilerinin endişelerine saygı duymakla birlikte artık örgütlerin geçmişten fazlasıyla ders aldığına inanmalarını bekliyorum. Bu tür mevcut Belediye Başkanları zaten "ön seçim" den çıkamazlar. Emekçi örgüt üyelerine güvenip, önlerine sandık konularak onlara aidiyet duygusu verilmelidir.
Birincisi demokrasiye olan saygımdan, ikincisi örgütlerin canlanıp, küskünlüklerin giderilmesi, partiye olan Halk dolayısıyla örgüt güveninin tekrar tesis edilmesi, kısaca CHP’de tek çıkışın “ön seçim” olduğu inancım ile PM'nin bu konuda alacağı kararada başarısızlık halinde eleştiri hakkım saklı kalmak üzere şimdilik saygı duyuyorum.
Ancak madalyonun diğer yüzünüde görmek gerektiğine inanıyorum. Bu son şans olan Yerel Seçimlerin bilhassa İstanbul’da kaybedilmesi durumunda tüm sorumluluk atamaları yönetecek olan Genel Merkez Yönetimi, MYK ile PM'nin sırtlarına yüklenecektir. Bu riskinde göz önüne alınması gerekir.
Siyaset önyargılarla değil, öngörülerle yapılır. Bugüne kadar tüm makalelerimi öngörü ve tespitlerimden yola çıkarak, tarafsız ve objektif olarak yazdım. Yorumlarımı buna göre yaptım. Hatta o seçim meydanlarını milyonların doldurup, ikinci tura kalmak bir yana, ilk turda kazanılacağına inanılmışken, “Başkanlık seçimini değil kazanmak, ikinci tura bile kalamayız” diyen çok ender kişilerden birisiyim. Keşke ben yanılsaydımda CHP başarılı olabilseydi. Malesef olmadı. Son seçimlerde İstanbul demek Türkiye demek olduğuna göre mutlak oy almamız şart olan rakip parti seçmenlerinin temayüllerini öğrenmek ve onları ikna edebilmek için kapı kapı dolaşmıştım. İş icabı içinde bulunduğum dernek, oda ve kooperatif yani STK larla istişare içinde olup, Sn.İnce’ye o kesimden oy ve destek gelmeyeceğini çoktan öğrenmiştim. Yani oturup klavye başında, doğru/yanlış duyumlara göre tespitler yapmadım. Referans kaynağım oy almamız gereken seçmen kitlesiydi. CHP'nin aktif bir üyesi olarak her zaman örgütün, seçmenlerin ve tabanın sesini tarafsız ve objektif olarak duyurmaya çalıştım. Ancak bunlara kulak verilmedi. Belkide örgütün uyarıları için alınması gereken önlemler birçoklarının işlerine gelmedi. Sonunda başarısızlıklar üst üste geldi.
Her neyse. Yinede herşeyi ortaya koyarak bir kez daha benden uyarması. |
||
Etiketler: Yerel, Seçimler, Öncesi, CHP'de, "ön, seçim", Tartışmaları., |